Çiroka "Ez Xelefim "


 

Osmanlı'nın bastırdığı başkaldırı sonrası Girit'e sürgün edilen Bedirxan Bey'in yerine, Osmanlı ile ittifak halindeki Êzdîn Şêr, Botan'ın miri olur. Ne var ki bir türlü çevredeki aşiretlerle iyi ilişkiler geliştiremez ve her zaman hayatı tehdit altında kalır. Fedailerden Xelefê Şûvî ile yaşadığı ihtilaf neticesinde iyice güçsüzleşir ve sonuçta Xelef ile barışmak zorunda kalır. Dağlara çıkan Xelef ise bir süre sonra tekrar mirin sarayına geri döner fakat hiçbir zaman dik başlılığından ödün vermez. Yerli-yersiz konuşmasıyla vezirin öfkesini çekse de Êzdîn Şêr onu bir daha yanından ayırmaz. Şarkı, onların restleşmesinde Xelefê Şûvî'nin mire bağırarak söylediği sözlerden oluşur. Xelef, mirin saray avlusunda durmuş ve Êzdîn Şêr'i şu şekilde düelloya çağırır:

Ey Êzdîn Şêr
Ey Botan miri
Kimdir sırtını Türklere dayayan 
Sen sanırsın ki Xelef korkar meydanlardan
Gel hele paylaşalım kozumuzu
Bakalım kimdir kuzu, kimdir koç olan
Gel de ileriye doğru çık.


Kendisinden oluklu sedef kılıcın sahibi olarak bahseden Xelef, kendisinin heybetinden aşiretlerin çekindiğini de söylemekten ve miri uyarmaktan da geri kalmaz.
Günümüzde de yaygın bir şekilde Kürdistan'ın birçok yöresinde söylenen ve bir dansa dönüşen, çoşkun söyleyiş ve ritmleriyle bir düello sahnesini anlatan şarkı, söylendiği dönemden yaklaşık 150 yıl sonra Kürt gerillalarının  teslim olmamak için bu şarkıyı söyleyip bir uçurumdan topluca atlayarak intihar etmeleriyle Kürtler için yeniden popüler hale gelmeye başladı.
Bu arada Botan hükumetiyle ilgili de aşağıdaki bilgileri aktarmakta fayda olacaktır.
1803 yılında Cizre'de dünyaya gelen Bedirxan Bey, 18 yaşında (1821) Botan Emirliği'nin başına geçti. Bedirxan Bey çok genç yaşta olmasına rağmen, çevredeki Kürt beylerine iktidarını kabul ettirdi. Osmanlıya asker ve vergi vermeyi reddetti ve bağımsız bir ordu kurup kendi emirliğinin içerisine yeni topraklar katarak genişlemeyi sürdürdü. Kısa bir süre içerisinde Bitlis, Hakkâri, Muş, Van ve Kars Kürt beyleriyle ittifak sağlayarak Osmanlı eğemenliğine karşı Peymana Pîroz'u (Kutsal Anlaşma) gerçekleştirdi.
u birliğe Doğu Kurdistan'ın en büyük Kürt beyliği olan Erdelan Beyliği'ni de dahil ederek, aşiretlerden ortak bir ekip kurdu ve kaleleri gözden geçirip yeni kaleler inşaa etti. Kurulan ordunun askerî gücü arttırılarak, Cizre'de biri barut diğeri tüfek üreten iki atölye kurdu. Yerli uzmanların yetişmesi ve modern savaş taktiklerini öğrenmeleri için Avrupa'ya öğrenciler gönderdi. Ermeni ve Asurilerle antlaşmalar imzalarak onların güçlerini yanına aldı ve Kürtler için gayri müslimlerle evlenmeyi serbest bıraktı. Osmanlı'nın aldığı vergiden çok daha az bir oranla vergi aldığı için halkın sempatisini topladı böylece civar halkların topraklarını da beyliğine kattı. En büyük hayalinin Karadeniz ile Van Gölünü tıpkı yine o zaman yapımı konuşulan Süveyş gibi bir kanalla birleştirerek denizlere açılmak olduğu söylen Bedirxan Bey, ticaretin gelişmesini sağlamak için Van Gölü'nde deniz taşımacılığını geliştirdi ve modern gemi inşa tekniklerini öğrenmeleri için de 140 öğrenciyi İngiltere'ye gönderdi.
Nihayet 1842 yılında bağımsızlık ilan eden Bedirxan Bey, Cizre'yi başkent yaptı ve Cizre kalesine Kürdistan bayrağı çekildi. Kürt liderler, Kürdistan hükümetini koruyacaklarına ve Bedirxan Bey'i destekleyeceklerine dair and içtiler. Süreç, Kürt coğrafyasının Osmanlı'dan ayrılması doğrultusunda gelişiyordu. Bu da İstanbul'un yanı sıra bölge üzerindeki çıkar dengelerini sarsacağı için Avrupa devletlerini ürkütüyordu. Batılı misyonerlerin teşvikiyle, Asuriler, Bedirxan Bey ile olan anlaşmalarını bozarak ona olan desteğini geri çektiler. Bu noktadan hareketle, batılı devletlerin sultan üzerindeki baskıları, Osmanlı yöneticilerini Bedirxan Bey'e karşı harekete geçmeye teşvik etti. Mereşal Hafız Paşa, görüşmeler yoluyla Bedirxan Bey'in Osmanlı hakimiyetini tanımasını sağlamakla görevlendirildi. Ne var ki Bedirxan Bey görüşmeleri kabul etmedi ve ne yapıldıysa sultandan gelen teklifleri reddederek Kurdistan'ın bağımsızlığını vurguladı. Tarih, 6 Haziran 1847′yi gösterdiğinde Osmanlı ordusu üç koldan başkente saldırıya geçtiler. Harput, Urfa, Diyarbekir, Erzurum, Bağdat ve Musul bölgelerinde bulunan askeri güçler de bu taarruza katıldılar. Osmanlıların sayıca üstünlüğüne rağmen Bedirxan Bey'in kuvvetleri ilk çarpışmada üstünlük elde ettiler. Fakat Bedirxan Bey'in yeğeni ve önemli komutanlarından Êzdîn Şer'in esir düşmesi neticesinde gizli cephanelerin yerleri ortaya çıkmış ve silah fabrikası Osmanlılarca ele geçirilmişti. Bu arada Kars, Van ve Muş'ta da Kürt aşiretleriyle Osmanlı askerleri arasında küçük çaplı çatışmalar meydana geliyordu. Bir sonraki çatışmada Kürt beylerinin yardıma geç ulaşması sonucu Bedirxan Bey, kendi birliğiyle Eruh Kalesi'ne çekilmek zorunda kaldı. Osmanlıların kale kuşatması görüşmelere zemin hazırladı 27 Temmuz 1847′de Bedirxan Bey, hiçbir askerine dokunulmaması şartıyla teslim oldu. Bedirxan Bey ve ailesi önce İstanbul'a daha sonra da Girit adasına sürgüne gönderildi. Aşırı nemden dolayı hastalanan Bedirxan Bey, Kürdistan'da ölmek istediğini sultana bildirdiyse de bu isteği kabul görülmedi ve Şam'a sürüldü. Son yıllarını burada yaşayan Bedirxan Bey, 1868′de burada öldü.

ez xelef im xelef im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
ez xelef im xelef im
êzdînşêr mîrê botan e
xwedîyê şûrê bisedef im
hawar e mîr hawar e mîr hawar e mîr
xwediyê şûrê bisedef im
êzdînşêr mîrê botan e
nav eşîran bigef im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
nav eşîran bigef im
êzdînşêr mîrê botan e
ez xelef im xelef im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
ez xelef im xelef im
êzdînşêr mîrê botan e
ez xelefê kinik im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
ez xelefê kinik im
êzdînşêr mîrê botano
xwedîyê şûrê bişirik im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
xwedîyê şûrê bişirik im
êzdînşêr begê begano
nav eşîran birik im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
nav eşîran birik im
êzdînşêr mîrê botano
ez xelef im xelef im
hawar e mîr, hawar e mîr hawar e mîr
ez xelef im xelef im
êzdînşêr mîrê botan e

Post a Comment

Daha yeni Daha eski